Elimden geldiğince siyasetten, ekonomiden kaçınmaya çalıştım;
ancak biz gazeteciler biraz doktorlara benzeriz!.. Mesela bir
masada doktor varsa, maşallah herkesin mutlaka bir derdi vardır;
kalp, böbrek, akciğer, sinüzit ne ararsan soru olarak ortaya
atılır, kimse doktorun hangi alanda uzman olduğunu düşünmez
bile!..
Ehh, gazeteci olunca da doktorlar kadar çok soru sorulmaz; aslında
tek bir soru sorulur:
–Ne olacak bu ülkenin hali!..
O meşhur
Karadeniz fıkrasındaki “Ne var, ne yok” sorusunun
benzeridir aslında; hani Temel dünyanın en ünlü,
her şeyi bilen bilgisayarına bu soruyu sorunca bilgisayar
“Dünyadaki tüm varlar ile yokları hesap etmeye kalkışıp,
bozuluvermiş”, bizimki de o hesap!.. İstersen günlerce
anlat anlatabildiğin kadar!..