Türkiye Cumhuriyeti devlet katında neredeyse yapmadığı hiçbir iş
kalmayan, ülkenin 2 numaralı TBMM Başkanlığı koltuğunda otururken,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığına atanan
Binali Yıldırım, 10 günlük “kayıp
zaman” sonrası dün bir basın toplantısıyla sahalara,
pardon halkın karşısına çıktı, sayın seyirciler!..
Çok güzel bir toplantıydı; Binali Bey sorulan her soruya çok güzel
cevap vermedi!.. Ama kendi düşüncelerini gayet
şahane biçimde açıkladı; mesela “Yargısal süreç devam
ediyor” diyerek, herkesin bildiği sırrı aççık seççik
ortaya koydu!..
Yine mesela “Vatandaşlarımızın verdiği oyun iç edilmesinin
önüne geçmeye çalışıyoruz” sözleri üzerine yanındakilerin
gözleri nemlendi, burun çekişleri gerçekten yürek paralayıcıydı!..
Rakip adayı bir güzel haşladı, “Kardeşim seçimi kazandığına
sen mi karar vereceksin, kararı veren YSK’dır” bile
dedi…
Bence de çok haklıydı, haklıydı da başını ağrıtacak ufak bir sorun
ortada mıh gibi duruyordu.
-Seçim gecesi saat 22.30 dolaylarında, ekrana çıkıp seçimi
3870 oyla kazandığını söyleyen herhalde rakibi değildi,
kendisiydi!..
Bu da soruldu Binali Bey’e, gayet güzel
yanıtlamadı!.. Onun yerine Anadolu Ajansı’nın,
“Kazandım” açıklamasından yarım saat kadar sonra niçin 13.5 saat
süreyle sonuç akışını durdurduğu sorusunu yanıtladı:
–AA’nın neden kesinti yaptığının cevabını verecek olan ben
değilim!..
Bravo valla; AA’nın yıldırım hızıyla saydığı
oylar sonucunda da sayımın daha üçüncü saatinde “Ben
kazandım” diye ekrana zıplamak harika, bütün gece ve sabah
kesinti yapılmasına sıra gelince “Bana ne” öyle mi!..
Neyse, bunlar bir şey değil, Binali Bey, seçimle ilgili öyle bir
benzetme yaptı ki, yandaş yazarlar bile “İçim cız
etti” diye tepki gösterdi:
–Bu seçim murd...