Pelikan bir su kuşudur…
Sularda ve genel olarak kıyıya yakın yaşarlar… İri yapılı
kuşlardandır… En belirgin özelliği alt gagasının altında bulunan
kesesidir; bu kese ile avladığı balıkları ve suyunu süzerek
beslenir…
Yaşayan sekiz türü bulunan pelikan, fosil kayıtlarına göre yaklaşık
30 milyon yıldır yaşamını sürdürmektedir… Doğal olarak düşünme
yeteneği yoktur…
Bir de “Pelikancılar” var tabii… Siyaset
dünyasının içine yuvalanmış, bir takım odaklar tarafından beslenen
bu türün en önemli, en yaşamsal görevi AKP içinde istemedikleri
kişileri her türlü yol kullanılarak tasfiye etmek, fazla sivrilmiş
olanları gözden düşürmek, başını yemek, halkı “algı
yönetimi” uygulayarak uyutmak, ayağa kaldırmak olarak öne
çıkmaktadır.. Sevgili kardeşim Barış Terkoğlu bu güruhun ipliğini
pazara çıkaran yazıları kaleme almıştı…
Nasıl ortaya çıktıklarını da hatırlatayım; 2016 yılının bahar
aylarında zamanın Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun
“ipini çekmek” üzere bir araya geldiler… Boğaz
nazır bir yalıda meşhur “Pelikan Bildirisi” bu
grup tarafından kaleme alındı… Başbakan için şu dili
kullanıyorlardı:
–Ensendeyiz Hoca!..
Her gün, dakika dakika
Davutoğlu’nun en gizli olması gereken görüşmelerini, çalışmalarını
bile kurdukları internet siteleri yoluyla açık ediyor, dalga
geçiyor “gidiyorsun hoca, Reis, haline gülüyor”
yollu mesajlar veriyorlardı… Mesela şu mesaj çok konuşulmuştu:
-Fidan ve Hoca tam bir ihanet içindeler. Mevlüt
Çavuşoğlu’nun örtülü ödenek ile golf oynadığını basına servis
edecekler!..
Uzatmayayım, Davutoğlu bu saldırılar
karşısında daha fazla dayanamadı, zirve de kendisine yüz
çevirmişti, Başbakanlık görevinden istifa etti… Pelikan Trolü bu
müjdeyi de şöyle duyurdu:
-Gözünü intikam hırsı bürümüş bu güruha...