Diyanet İşleri’nin başına hem yalancı hem kindar bir başkan
atandı sayın seyirciler!..
Başkanı ve kurumunu birazdan anlatacağım, ancak önce bu kurumun
cismi büyüklüğünü rakamlarla paylaşmak istiyorum… Diyanet İşleri
Başkanlığı bünyesinde son açıklamalara göre 117 bin 378 personel
bulunuyor. Bunların 71 bin 348’i imam, 19 bin 721’i Kuran kursu
öğreticisi, 11 bin 908’i müezzin, 3 bin 51’i ise veri Hazırlama ve
Kontrol İşletmeni. Diyanet’in bütçesine gelince; 2006 yılında 1.4
milyar lira olan bütçe, 2017 yılında tam tamına 6.8 milyar liraya
ulaştı. Ancak bu da yetmiyor olsa gerek; Diyanet hükümetten ek
bütçe istedi!..
İşte bu kurumun başına geçenlerde Prof. unvanlı Ali Erbaş
getirildi. Görevi devralırken, daha bismillah demeden yalan söyledi
koskoca Profesör, “Babam tarlada taşların arasına Kuran’ı
saklayacak korku yaşadı bu ülkede. Bu ülke böyle bir süreçten
geçti” dedi.
Önce işin gerçeğine bakalım; bu ülkede Kuran hiç yasaklanmadı…
İnsanlar ibadetlerini istedikleri gibi yaptı. Böyle bir korku hiç
kimsenin aklının ucundan bile geçmedi. Büyük Devrimci Atatürk,
insanlar okuduğunu anlasın diye Kuran’ın çevirisini kendi cebinden
ödeyerek Elmalılı Hamdi’ye yaptırdı!.. Camiler İsmet İnönü’nün
talimatıyla aslına uygun şekilde restore edildi, onarıldı!..
Kısacası, Diyanet İşleri’nin yeni başkanı, daha ilk dakikada
seviyesiz, bayağı, kindar, nifak saçan bir yalan söyledi!.. Artık
kimlere selam çaktı, mesaj verdi bilemem; ancak ilk andan
başlayarak “kindar, dindar yetiştirme” yolunda gayet sağlam bir
nefer olacağını pek güzel ispatlamış oldu!.. Orada da durmadı;
hemen ertesi günü ayrımcılığın, nefretin sözcülüğünü yapacağını da
gösterdi… Yaptığı konuşmada aynen şöyle dedi:
-İnsanlık sekülerizmin ve hiçbir değer tanımamanın kıskacında
kıvranmaktadır!..
Aklı sıra laikliğe çaktı, laisizmi benimsemiş ,inanmış İslam dini
mensuplarını da bir anda ötekileştiriverdi!.. Al sana
Diyanet!.. Laikliğin, sekülerizmin kökl...