Türk Ordusu, Afrin’in merkezine bayrağımızı çekti…
Hem de Çanakkale Deniz Zaferi’nin 103. Yıldönümü’nde!.. Müjdeyi de
Cumhurbaşkanı Erdoğan Çanakkale’den verdi:
-Türk Silahlı Kuvvetleri bu sabah 08.30’da Afrin merkezine
girmiştir!..
Mutlu bir tesadüf tabii! Bir büyük
destanın, yenilemez denilen emperyalistlere atılan tokadın
yıldönümünde Mehmetçik, Afrin’e şanlı bayrağımızı
dikiyor, bundan güzel bir haber olabilir mi?..
Tabii, PKK/PYD/YPG niçin Afrin’i boşaltma kararı verdi, hemen
öncesinde hangi ülkelerle yoğun görüşmeler yapıldı, bundan sonra ne
olacak, Afrin’in geleceği nasıl belirlenecek sorularının yanıtları
ilerleyen süreçte bir bir yanıt bulacak… Mehmetçiğimizi kutlayıp,
kucaklayarak asıl yazı konuma döneyim…
18 Mart, Türk Milleti’nin yeniden doğuş destanının miladıdır!..
Buradaki kesin yengi, çok değil 6 ay dolmadan 10 Ağustos 1915’te
Kara Savaşları’ndaki tarihi zaferle perçinlenecek, Çanakkale
Zaferi, Kurtuluş Savaşı’nın öncüsü olarak tarihimize kazınacaktı…
Zamanın İngiliz Donanma Bakanı Winston Churchill,
savaşı niçin kaybettiklerini şu sözcüklerle anlatacaktı:
-Kader adam: Mustafa Kemal!..
Büyük devrimci
için İngiliz Başbakanı David Lloyd George,
Kurtuluş Savaşı’ndaki ağır yenilgiden sonra şu açıklamayı
yapmıştı:
-Yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu
talihsizliğimize bakın ki 20. Yüzyılın dâhisi Türklere nasip oldu
ve kader onu bizim karşımıza çıkardı!..
Bunun gibi
yüzlerce örnek verebilirim; kolaylıkla bulabilirsiniz. Yalnızca
Kurtuluş Savaşı’mızın en büyük düşmanlarından birinin,
Yunanistan’ın Başbakanı Venizelos’un 1934 yılında
Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne bizzat komiteye
başvurarak aday gösterdiğini ekleyeyim, kararı siz verin!..
-Peki ya bizde, öz yurdunda durum nedir?..