O kadar zayıf, o denli narin görünüyordu ki, sanki tutmaya
kalksanız kırılacak gibiydi…
Tam 30 aydır Silivri’deydi… Tutuklanmasından 29 ay sonra, cep
telefonuna emniyet müdürlüğünde birileri tarafından
“yanlışlıkla!” 139 terör örgütü üyesinin telefon
numaralarının yüklendiği bizzat emniyet tarafından itiraf
edilmişti!..
-Ama o hala tutukluydu!..
Kara Pilot Teğmen
Mehmet Ali Çelebi, 18 Şubat Cuma günü Silivri
Mahkemesi’nde söz istedi, kürsüye geldi.. O narin, o tutmaya
kalksanız kırılıverecekmiş hissi veren gencecik adam, başına
örülmeye çalışılan “dijital pusu” yu tek tek,
belgeleriyle anlattıktan sonra konuşmasını şu sözlerle
tamamladı:
-11 Şubat 2011 saat 20.45’te düşmanın sinsi savaş silahı
olan bazı kanallardan mahkeme kapılarının komutanlarımın üzerine
kilitlendiğini duydum ve üzüntüyle izledim. Hakaret olarak kabul
ediyorum.. Sebep kaçma şüphesi.. Siz Mustafa Kemal’in askerlerinin
cepheden kaçtığını gördünüz mü?. Komutanlarım sınırları açsanız,
çekip gitmezler. Onları Hizbullahçı mı
zannettiniz…
Buradan Türk milletine,
Genelkurmay Başkanı nezdinde tüm komutanlarıma ve silah
arkadaşlarıma sesleniyorum: İçiniz rahat olsun. Biliyoruz ki bu bir
savaştır. Savaşta asker yaralanır, asker esir düşer, asker ölür.
Bunların bilincindeyiz. Biz Türk subayıyız. Bizim için hak yok
vazife vardır. Merak etmeyin; burası bize zindan değil
ÇİĞİLTEPE’dir.. Onuru karşısında yaşamını hakir gören Albay Reşat
Çiğiltepe’nin vazife anlayışıyla buradayız. Mustafa Kemal’in, “Size
ölmeyi emrediyorum!” emri bizler için halen geçerlidir. Ve sonsuza
kadar geçerli olacaktır.
Endişe duymayın;
Teğmen Çelebi’yi geçemeyenler onu yetiştiren komutanlarına ne
yapabilir!. Cephede bir Mehmet vardı. Şimdi 150 Mehmet var. Cephe
şimdi daha da güçlü…
Şimdilik bu saldırıya 3
günlük açlık greviyle karşılık veriyorum. B...