Asrın liderimiz tanzim satışları ile ilgili son noktayı koydu:
–Bu kuyruk varlık kuyruğu, yokluk kuyruğu değil Bay Kemal!..
Kuyruğu bilirdim de “varlıklısı” hiç aklıma gelmemişti doğrusu!.. Bay Kemal de partisinin gurup toplantısında yanıt verdi:
-Peki sevgili kardeşim en varlıklı adam sensin, milyarları götüren, cebini dolduran, sarayda oturan sensin… E, sen niye bu kuyrukta yoksun?!.
Şimdii, eğri oturup doğru konuşmak gerekirse, Kılıçdaroğlu haklı sayın seyirciler; madem varlık kuyruğu, ilaç olsun diye, hani göstermelik de olsa bir varlıklı muhterem bulunmaz mı bu kuyruklarda?..
Diyeceksiniz ki “Salaklaşma Ümit kardeş, o soğukta, yağmurda, çamurda hiç varlıklı insan olur mu hiç!” Haklısınız tabii, ben de biliyorum ancak, açıkça söylemek gerekirse sinirime dokunuyor birader!..
Varlık deyince, dün Birgün Gazetesi’ndeki iki haber çok dikkatimi çekti; “varlık-yokluk” mevzuuna bu kadar “cuk” oturan iki haberin aynı günde buluşması “ilahi adalet mi” idi yoksa “kaderin oyunu mu” karar veremedim!..
İlk haber manşetten verilmişti; AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği günden bu yana Saray’ın harcama artışını konu alıyordu…
İkinci haber ise 82 milyonluk ülkenin “işgücü” açısından içinde bulunduğu sefil durumu gözler önüne seriyordu…
-İçim acıdı, utandım!..
O tarihte Cumhurbaşkanlığı’nın proje büyüklüğü 131 milyon Türk Lirası’ydı (eski parayla 131 trilyon)… Aradan 5 yıl geçti; proje büyüklüğü bu yıllar içerisinde yüzde 2 bin 370 artışla ne oldu biliyor musunuz?
-3 milyar 240 milyon Türk Lirası (eski parayla 3 katrilyon 240 trilyon TL!)
Cumhurbaşkanl...