Ne Çanakkale’yi, ne Kurtuluş Savaşı’nı, ne Lozan’ı, ne
Cumhuriyeti hazmedebildiler…
Köhnemiş, bitmiş, zamanın emperyalist devletlerin aralarında bir
türlü anlaşamaması nedeniyle son yüz yılını can çekişerek yaşamış,
Birinci Dünya Savaşı sonunda defteri dürülmüş Osmanlı’nın ardından
ağıtlar yaktılar… Öyle ki; Kurtuluş Savaşı’nı baltalamak, başarısız
kılabilmek için her türlü hainliği yaptılar, en alçakça ihanetleri
gözlerini kırpmadan gerçekleştirdiler…
Zamanın Yunanistan Başbakanı Gunaris’e altın karşılığında Bursa’da
Yunan desteğinde bir uydu devlet kurarak milli hareketi engellemeyi
teklif edebilecek kadar alçaldılar… İngiliz Muhipleri Derneği
kurup, padişah dahil üye olacak kadar soysuzlaştılar. Çok doğaldı
onlar için…
-Çünkü yobazın vatanı olmazdı… Vatansızdılar!..
İşte bu gerici ihanet şebekesinin torunları bugün aynı melaneti
Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak, büyük bir şehvetle istedikleri Orta
Çağ karanlığına geri dönebilmek için sergiliyorlar… Bu cenahtan bir
herif, yıllar önce, ABD’nin Irak işgali sırasında, Necef şehrindeki
direniş için aynen şöyle demişti:
-Necef benim için Çanakkale’den bin defa daha değerlidir!..
Bitmedi; sabah, akşam fes ile gezerek, Cumhuriyete kin kusarak
Osmanlı’nın hatırasını yaşattığını zanneden herif de Kurtuluş
Savaşı için şu sözleri sarf edebildi:
-keşke Yunan galip gelseydi. İslam’ı, şeriatı gönlümüzce
yaşardık!..
Bu da şaşılacak bir şey değildi tabii; vatansızın uzantısı da
vatansız oluyordu doğal olarak!.. Bu arada “keşke İngiliz mandası
altında kalsaydık, hiç olmazsa İngilizce öğrenir, daha medeni
olurduk” diyen haysiyetsizleri de anmadan geçmemek lazım!..
Bütün bu çevreleri, akıllarında, fikirlerinde olanları uzun
yıllardır biliyor, izliyorduk. Ancak harp okulları mülakatlarında
adaylara yöneltilen soruları duyunca henüz bilmemiz, uyanık olmamız
gereken çok fazla melanet üretildiğini anladık!..
Balyoz mağduru, şerefli bir yurtseverin sosyal medyada paylaştığı
mesajdan öğrendik, SAT Komandosu, Emekli Albay Ali Türkşen harp
okullarındaki mülakatlarda şu sorunun sorulduğunu duyurdu:
-Çanakkale mi destan, 15 Temmuz mu?!.
Bir milletin yüz yıl önceki varoluş mücadelesiyle, kahramanlık
destanıyla, yüz yıl sonra gerici-faşist darbecilere karşı koyuşunu
hiç utanıp sıkılmadan karşı karşıya getiren şu alçaklığa bakar
mısınız?!.
Sorudaki saçmalığın ve de sinsiliğin haysiyetsizliğine bakar
mısınız?..
Önce Çanakkale’yi özetleyelim; O savaş her şeyden önce kurtuluş
Savaşı’nın önsözüydü! Henüz üç yıl önce Balkan faciasını ve
utancını yaşamış, Rus ve Bulgar ordularını Ayastefanos’un
(Yeşilköy) önünde görme bahtsızlığını yaşamış milletin çocukları
dünyanın en güçlü ordularını, devasa savaş gemilerini Çanakkale
Boğazı’na adeta çaktı!.. Dünyanın mazlum milletlerine bu devasa
gücün yenilebileceğini gösterdi!..
Eğer Müttefik Devletler (İtilaf Devletleri) Çanakkale’yi
geçebilselerdi ne olacaktı biliyor musunuz? Hızla tahtını kaybetmek
üzere olan Rus Çarı Romanof’un yardımına koşacaklardı. Böylece
Sovyet Devrimi daha başlamadan bitecekti. O zaman ne olacaktı peki?
Kurtuluş Savaşı neredeyse imkansız hale gelecekti!.. Gericilerin
pek nefret ettiği Taksim’deki Milli Kurtuluş Anıtı’ndaki bir Rus
Mareşali ve Rus Generalinin anlamı da budur!..
Çanakkale Zaferi, Kurtuluş Savaşı’nın da başlangıcıdır…
Türk Milleti’nin yeniden doğuşu, yüzyıllardır unuttuğu benliğine
yeniden kavuşmasıdır… Sevr rüyaları görmekte olan emperyalistlere
ikinci büyük tokadın gelmekte olduğunu, Türklerin vatanlarını asla
terk etmeyeceğini anlatan müthiş bir habercidir!..
-Bir milletin varoluşunun simgesidir!..
İşte bunun için unutturmaya, silmeye, olmazsa gözden düşürmeye
çalışıyorlar. Onun için Atatürk’ün adını, Çanakkale ve Kurtuluş
Savaşı’nı ders kitaplarından çıkarıp Cihat dersleri koyuyorlar!..
Ali Türkşen mesajında şu soruyu soruyor:
-Bu soruyu soranlar milletin ordusuna mı subay adayı alıyorlar
acaba?!.
Hayır Albayım; milletin ordusuna değil ümmetin ordusuna mürit
arıyorlar!.. Kafası cihat fikriyle doldurulmuş, vatan, millet
sevgisinden yoksun “Mankurt” yani akılsız, cahil, köle bir ordu
yaratmak istiyorlar!..
-Orta Çağ karanlığına dönmenin en kestirme yolunu yaratmaya
çalışıyorlar!..
Ama başaramayacaklar… Onların hakkından yine bu millet
gelecek!..