Artık pek ilgi çekmiyor ama ben yine de tarihe not düşeyim
dedim…
Türk-İş, Temmuz ayı açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı!.. Buna
göre bu ay itibarıyla dört kişilik bir ailenin açlık sınırı
bin 738, yoksulluk sınırı ise 5 bin
662 Türk Lirası’na yükseldi!.. Böyle bakınca pek bir şey
ifade etmeyebilir; bizzat bu durumu yaşayan milyonlarca insan dahi
kuru kuruya rakamlardan sıkılabilir!..
Bu faciayı daha iyi anlayabilmek, bu kadere nasıl mahkum olunduğunu
iyice kavrayabilmek için, öncelikle bildiğimizi sandığımız ancak
hiçbir zaman tam olarak çözemediğimiz şu iki kavramı anlatmam
gerek.
1) Açlık sınırı: 4 kişiden oluşan bir ailenin
yalnızca temel gıda ihtiyacı için harcadığı minimum giderin adı…
Açlık sınırı, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından belirlenen
standartlara göre hesaplanıyor. Açlık sınırları, biri 0-6 diğeri
6-15 yaş arası iki çocuk sahibi aileye göre hesaplanıyor. Kısacası
bu tabloda bin 738 lira, bir ailenin hayatta kalabileceği kaloriyi
alması için güncel şartlarda gereken para miktarını temsil
ediyor!..
Şimdi bunu Türkçeye çevirelim; yalnızca yiyecek için harcanan
parayı vurguluyor bu rakam… Mesela içinde et namına kırıntı
aramayın!.. Varsayalım ki bu aile yalnızca her gün üç öğün, her
öğünde bir simit yese, tanesi 1.5 TL’ye çıkan simit için ayda 660
TL ödemesi gerekiyor! Yanında yine her öğün peynir, zeytin ve
domatesi katık olarak alsa bir de çay içse açlık sınırı parası
sizlere ömür!..
–Aynı hesabı yalnızca çorba, yalnızca bulgur ya da makarna
için yapın, hesap daha da kabarabilir!..
2) Yoksulluk sınırı: Toplumun en küçük birimi olan 4 kişilik bir ailenin zorunlu harcamalarının minimum ne kadar olması gerektiğini hesaplayan değerin adı… Yoksulluk sınırı; beslenmenin yanı sıra kira, ulaşım, su, elektrik, eğitim, giyim, iletişim, kültü...