Bir yıl önce, 7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan ama silinen “Yeni Türkiye”tablosu şimdi 7 Ağustos’ta ortaya çıkan “Yenikapı” manzarasının bir nevi habercisiymiş!
Elbette aynı değil ama şimdi “darbe girişimi”ne karşı Yenikapı’da kurulan“koalisyon” o gün fiilen, hükümette (ve devlette) kurulabilirdi.
Arada taban-tavan gibi farkların dışında elbette şöyle ciddi bir fark da olacaktı:
Çözüm Süreci muhtemelen bitmeyebilirdi.
Yani yüzlerce asker ve polis “şehit düşmemiş”, yüzlerce sivil ölmemiş, yüzlerce“etkisiz hale getirilen” daha çıkmamış, kentler, ilçeler yerle bir olmamıştı belki.
O koalisyon belki Suruç’u önleyememiş olurdu ama başta Gar, Ankara katliamları, İstanbul katliamları belki önlenebilirdi.
Daha önemlisi, belki de o koalisyon, bir yandan yolsuzlukları dikkate alırken, bir yandan da “Fetöcü örgütlenme” denenin üstüne bir yıl daha geçmeden hakikaten gitmiş olurdu.
Tabii ki bir çoğu varsayım ama Türkiye ciddi bir mutabakat yaşamış, en azından“Çözüm-Barış Umudu”nu Suruç’ta ve hemen ardından (Şimdi “Fetöcü şüphesi”denen) Ceylanpınar’da iki polisin katledilmesiyle gömmemiş olurdu.
Bugün “bombalanan” Meclis’in 2. ve 4. Partilerini, liderlerini, tabanını (ısrarla) Yenikapı’ya davet ederek yeni bir kapı açan Cumhurbaşkanı, o kapıyı bir yıl önce çoktan açmış olurdu.
Yine Yenikapı bir kapıdır; CHP ve dışı çevrelerde çok eleştirilmesine rağmen,Kılıçdaroğlu’nun yaptığı da bir kapıyı açık tutmaktır.
***
7 Haziran’da MHP’nin katı tutumu dışında, o kapı HDP’ye de tamamen kapalı değildi.