Bir ara “AB kapısını zorlayan”…
Dünyada edindiği itibarla Ortadoğu’da “emsal” filan sayılan…
Hakikaten “komşularla sıfır sorun”da ciddi yol alan…
İran, Suriye, Irak ve Yunanistan’la bahar yaşayan…
“Her türlü vesayet ve esarete karşı” demokratikleşme telaffuz edip duran…
İçeride “baldıran içme pahasına” hem de “artık geri dönülemez” denen çözüm ve barış sürecine girdiği söylenen bir ülkemiz vardı.
Allah için, bunların sevabı varsa, epeycesi de elbet iktidarındı.
Şimdi o ülkemiz yok!
***
Türkiye’nin 15 yıla yaklaşan “AKP yolculuğu”nun son etabı böyle hazin bir şey.
Sadece “karşıt” gördükleri açısından değil…
Esas iktidar açısından çok hazin!
O yüzden zaten, yeni iktidar üslubunun “yeni yetme temsilcileri” var.
Ciddi bir kısmı ufuk açmak üzere değil; ağız kapatmak üzere bilenmiş.
Güzel bir yolculuğu başka türlü savunursun…
Kazalarla, belalarla, fesatla dolu bir yolculuğu ise başka bir dille, başka bir üslupla, başka bir tarzla!
Ötekinde, ister samimi ister içten pazarlıkla, dostlarını çoğaltmaktır derdin. İçeride de dışarıda da.