5 polis, biri 5 yaşında Utku, üç sivil!
Son “saldırı”- nın “sayısal” dökümü böyle yapıldı. Analar, babalar, eşler, çocuklar yanarken, toplam (kayıp) sayımıza eklendi.
Cumhurbaşkanı, “HDP’yi davet etmedik. Çünkü örgütle mücadelede Türkiye 40 bin şehit verdi” demişti.
Fakat “sayıdan ibaret insanlar” tam öyle dağılmıyor. Bir dönem “30 bin ölümüz... 30 bin kişinin katili” dendiğinde, devletin resmi rakamlarına göre “10 bin kadar polis, asker, korucu, vatandaş” ile “20 bin örgüt üyesi, terörist, ölü ele geçirilen, etkisiz hale getirilen” olarak tasnif ediliyordu.
40 bin tam nasıl dağılıyor, bilmiyorum.
Bildiğim şu:
Bu yarılma, bu kanama, sıvasız hanelerden götürdüğü canlarla, yığdığı acılarla yeni bir “çözüm umudu”na taşınmalı.
Nasıl taşınacak?
Belki bu ölü çocukların, son fotoğraflarında olsun, gözlerinin içine baka baka.
Sur’daki bombalı saldırıda annesi, teyzesi, ağabeyi, dedesi ile can vermiş 3 yaşındaki Ceylinaz’ın; Sur’da bombardıman ve saldırılarda ölmüş, sıkışmış, travmadan travmaya fırlatılmış çocukların gözlerinin içine baka baka!
***