Aslında hepimiz biliyoruz da, bazılarımız daha güzel yamultuyor:
Memleketteki sistemin “Anayasa-Anayasal düzen”le “ilgi ve alakası” namevcut.
O yüzden de “sisteme münasip” bir kitapçık arzulanıyor.
Sisteme münasip bir başbakancık da herhalde.
Çünkü sistem eldeki kitaba sığmıyor, sisteme sığacak bir kitap şart!
***
İnsanın hiç aklına gelir mi, Davutoğlu’nun bile bu sisteme fazla geleceği?
İşte kimsenin aklına gelmeyeni akıl edene de Başkan deniyor zaten!
Vallahi “Başkanlık sistemleri”nde bile böylesi var mı, sanki yok. O yüzden artık bir sisteme, bir anayasaya da gerek var mı, belki yok!
Nerede var böyle sistemler? Bak, uzağa gitme, Osmanlı’da var mesela.
Ve muhtemelen, bu sistemde başbakan veya parti genel başkanı olan herhangi bir kişi, Osmanlı’da değil, yine de Türkiye’de “sadrazam” olduğuna şükretsin ve tekrar tekrar şükretsin.
Öyle ya, Fatih Sultan Mehmet’in listesinde Çandarlı, Mehmet Paşa, Mahmut Paşavar; 2.Beyazıt’ta Gedik Ahmet Paşa; Yavuz’da Koca Mustafa Paşa, Ahmet Paşa, Yunus Paşa; Kanuni’de Pargalı İbrahim Paşa, Kara Ahmet Paşa; 4. Murat’ta Topal Recep Paşa ile Tabanıyassı Mehmet Paşa dahil en az 6; Avcı Mehmet’teMerzifonlu dahil yine 6 paşa; 3. Ahmet’te Nevşehirli dahil en az 5; Abdülhamit’te de sürgünü dahil, eski-darbeci Mithat Paşa.