Belki şöyle anlatabilirim.
Özellikle AKP’ye gönül ve oy vermiş olanların en azından bir kısmına.
Sınırın hemen öte yanında, sınıra yapışık vakalarda devletin tutumunu, “Kobane, Kürtler…” deyince tam anlamakta daha zorluk çekenlere.
***
Devletin, TIR ve nakliye konusundaki “insani yardım” hassasiyeti dışında, “insani ayrım” hassasiyeti de müthiş.
Işid’e karşı politikayı da böyle bir hassasiyet belirliyor.
Size bunu başka bir yolla da aktarmayı deneyeceğim.
***
Biliyorsunuz, Işid Musul Konsolosluğumuza yaklaşıyordu.
Meclis’te kimi AKP milletvekili buna “palavra” dedi.
Ve derken, aynı iktidar, konsolosluğun “mukavemet etmeksizin terkini” emretti.
Terk derken, terk edip kurtulun, değil.
“İşid’e teslim edin, Işid’e teslim olun!”
(Kimseye zarar gelmesin diye elbet) Tek kurşun atmadan, hiç mukavemet etmeden.
Teslim edenler rehin alındı.
Sonra rehinler teslim alındı.