- PARİS -
SALON’a önce “İnek Haute” girmişti; 12 gün kalmak üzere.
Dün de “Yeni Cumhurbaşkanı” girdi; 12 saat kalmak üzere.
En önemli tarım, hayvancılık ve gıda üreticilerinden Fransa’nın dev fuarı “Tarım Salonu”, esasen bütün dünyanın, Türkiye’nin de yakından izlediği bir şenlik ve mücadele alanı.
Herkes, Paris metrosuna afişleri yayılan, Aveyronlu, “Aubrac” ırkından, her aşırı iklime dayanıklı, bu yılın simgesi “İnek”e sempatiyle bakarken, elbet siyasetçiler aynı sempatiyi bulmuyor.
1000 kadar güvenlikçi eşliğinde, 12 saatlik Salon ziyaretinde, çiftçilerin, örgütlerinin eleştirilerine, taleplerine, protestolarına da muhatap olmak zorunda Cumhurbaşkanı. Özellikle, çiftçilerin düşen gelirleri ve Kanada ile Latin Amerika ülkeleriyle AB’nin serbest ticaret anlaşmalarının hayvancılıkta yaratacağı ucuz et rekabeti yüzünden.
KAPI AÇILDI
Bu Salon’un Türkiye açısından önemi, bizatihi “İnek Haute” un simgelediği hayvancılık.
Çünkü Türkiye, 2015’te, hayvanları etkileyen ama et ve sütü etkilemediği söylenen bir virüs yüzünden Fransa’dan canlı hayvan ithalatını kesmişti; Fransa’nın önceki yönetiminin son dönemlerinde kapı açıldı ve iki ülke cumhurbaşkanının Paris buluşmasıyla “Fransız hayvancıların Türkiye bayramı” resmileşti.
Neden Türkiye bayramı?
Çünkü Fransızların tabiriyle “Türkiye bir et ve hayvan Eldoradosu”, yani ihracat (bize göre ithalat) cenneti.
Çünkü artık yılda 1 milyon başı bulduğu söylenen canlı hayvan ithalatıyla, ABD’lilere göre, “ABD’den sonra dünyanın ikinci büyük canlı hayvan ithalatçısı”. Buna 300 bin ton kadar et ithalatını da eklerseniz!