9 yaşındaki Veysel’in Ankara’da patlamada işçi babasıyla ve onca insanla paramparça olduğu saatte…
Adaşı bakan da Afyon’da diyordu ki:
“Aynı filmi Diyarbakır’da görmüştük. Sırf seçimde barajı aşsınlar diye, mağdur görünsünler diye böyle bir eylem yapılmıştı. Galiba ölenler varmış. Allah rahmet eylesin.”
Bakan kısa süre önce Meclis’te iki elini birden kaldırmıştı; “gencecik askerler Suriye’de savaşabilsin” diye.
O sırada oğlu çoktan bedelli askerlik yapmıştı!
***
Bütün bu şahsiyetler nasıl ortaya çıktı?
Milyonlarca sağduyulu, inancını başkalarına nefretle kirletmeyen, bir ötekinin de hakkını gözeten insan arasından nasıl çıktılar böyle?
Nasıl bu kadar güçlü, kudretli, cazgır ve başkalarının hayatlarına da ölümlerine de hoyrat olabildiler?
Bütün bu lafları, fesat bir lisanı nasıl edinebildiler?
***
“Bunlara dayak atmadığımız kabahat” diyen mesela, nasıl öyle baş tacı oldu?
Lafta kalmayıp yerdeki işçiyi kafasına kafasına da vurarak tekmeleyen nasıl“Danışman” oldu?
Bir başka gazeteciye “Seni böcek gibi ezeriz. Hayattaysan merhametimizden”diyebilen “gazeteci” nasıl böyle oldu?
Aksaray Valiliği”nden “Ak Saray” emniyet müdürlüğüne, oradan bakanlığa gelip yanı başında 100 insan öldürülürken yüzlere, gözlere baka baka “Güvenlik zaafiyeti” yoktur diyen “Zafiyet” nasıl hasıl oldu?
“Oluk oluk kan akacak. Merhamet etmeyeceğiz” diye gayet rahat ilan eden, nasıl oldu da kendi fotoğrafını Cumhurbaşkanı’nın yanına koyabildi?
“Böyle şeyler her yerde olabiliyor” diyen Bakan, bir zamanlar “vicdan”a sarılırken nasıl oldu da bu hale geldi?