Açık adını yazdım. Çünkü DNA’nın tespiti için onun DNA’sını da tespit gerekiyor.
Çünkü burası babaların “çocuklar”ını ancak DNA’sıyla tespit edebildiği bir kışta yaşıyor epeydir.
Kurbanı da… Katili de!
Afyon cephanelikte 6 kilometre çapında araziye savrulan evlatlarını, paramparça yayılmış dokularından, kokularından kazınan DNA’larıyla bulup defnedebildi babalar, analar.
Kireç kuyusundan çıkmış kemiklerin DNA’sı kazınarak, 12-13 yaşında gözaltında kaybolmuş çocuklarına 18 yıl sonra mezar yapabildiler; kendi mezarlarından kalkıp onların nihayet kavuştuğukabirde, yanlarına yatabildiler.
Reyhanlı, Suruç, Ankara ve yine Ankara’da işte…
Sevdiklerinin DNA’sına sarıldılar, hıçkıra hıçkıra.
Rant plazalarının gök delen katlarından betona çakılan, maytap imalathanesinde paramparça yanan, AVM şantiyesinin naylon çadırında erimiş işçi babalarının, evlatlarının da DNA’sını son kez kucaklamıştı ya sıvasız hanelerin dulları, yetimleri, anaları!