“Devletin sönümlenmesi” derken Marx böyle bir şey kastetmemişti
ama olsun; zaten Sovyetler’in vardığı ve sonunda “sönümlendiği”
yeri de kastetmemişti.
Bizimki daha ziyade kabak bir lastik gibi.
Bak, önüne geleni ezmesine eziyor ama kendi de yama tutmuyor;
patlak ve çatlak.
“Sosyalizm ütopyası”ndaki gibi “dileyen balık tutuyor, dileyen
kitap okuyor” gibi bir şeydeğil; çünkü ağaların kitapla balıkla pek
işi olmaz…
Kitap “Kırmızı”, de ki balık da ağa takılan ne varsa işte o!
***
Şöyle bir özet yapalım:
Seçimle bir parti iktidara geldi.
Ordunun başındaki paşalar bundan hoşlanmadı.
Zaten hiç darbe yapılmamış bir ülke olduğu için darbe yapılması çok
büyük sürpriz olurdu!
Ordunun cumhurbaşkanı adayına da tavır almasından ve seçimi
iktidarın daha da kuvvetle kazanmasından sonra, “yapılması muhtemel
olmuş darbeler” bir bir ortaya çıkarıldı.