Fransa’dan yazıyorum ya, o yüzden ortalama bir “Fransız”ın bakış açısını yazmalıyım önce!
“İki turlu seçim”in (hem cumhurbaşkanlığı, hem parlamento) anavatanı sayılabilecek Fransa’da, 5. Cumhuriyet dönemi, sistemin devreye girdiği 1965’ten beri, iki turluyu ilk turda kazanan yok!
O yüzden daha burada “Fransız” oluyorlar, Türkiye’deki sisteme.
Son seçimlere bakılırsa, Fransa merkez sol (ve diğer sol) ile merkez sağı en az iki kere, “Milliyetçi Cephe” ye karşı 2. turda aynı cumhurbaşkanı adayı etrafında toplanmış; o sayede Chirac yüzde 20’nin altından gelip 50 üstüne çıkmış, o sayede Macron, yepyeni bir hareketle cumhurbaşkanı (ve iktidar) olmuş.
Şimdi Fransa’dan Türkiye’ye bakınca, “Milliyetçi” mesele anlaşılamaz durumda:
En yüksek oyu alan parti “Milliyetçi İslamcı Muhafazakâr” tanımlanıyor. Kökenlerinde, içinden geldiği MSP’nin 1980 öncesi “sosyal demokrat koalisyon”da olmuşluğu da “Milliyetçi Cephe”kurmuşluğu da var.