Bu seçimin “ibret dolu” tarafı şu:
En tepedekilerden başlayarak hepimize sınırlarımızı hatırlatmak!
Hayatın ve ölümün, inancın veya çeşitli felsefelerin, ideolojilerin; dünyadaki, doğadaki rengârenkliğin, türlü çeşitli insanları kucaklamış tarihin, insanoğlundaki çeşitliliğin kaz kafalarımıza bir türlü tam anlatamadığını bir kez daha izah etmek.
***
Şudur:
Sen varsın ama öteki de var!
Öteki varken senin sınırsız bir güce sahip olman ancak “bir süre için” mümkündür; daha fazla ve daha fazlası değil.
AKP’nin 2002’de iktidara gelişi de tamamen böyleydi.
Başkalarının varlığını önemsemeyen, onları yok sayan iş dünyası, medya, TSK, üniversite, yargı, siyaset ağalarına karşı bir “isyan” ve “ders!”
Şimdi AKP’nin tökezleyişi de aynı sebeple; bu kez iş dünyasında, medyada, TSK ve Emniyet’te, üniversite, yargı ve siyasette kendisi “ağa” olduğu için.
Ölümlü insan olduğunu, belli bir oyla seçilmiş siyasetçi, geçici devlet adamı olduğunu unutup “ebedi efendilik” taslamaya aşırı heves edildiği için.