Bir devlet sadece “terörle mücadele” etseydi…
Bugün olanların bir kısmı olmazdı.
Ama hukuk ve geniş anlamıyla “güven-güvenlik” sakatlanmışsa, bir “intikam düzeni”nde her şey mümkün.
***
Bizzat bu iktidar “Terörle mücadele adına şehirlerin yıkılması, köylerin yakılması, faili meçhuller kabul edilemez” dediği günleri hatırlar mı, bilmiyorum.
Bilmiyorum çünkü ne kendi ettiklerine, ne kendi dediklerine, ne vaatlerine dair“hafıza” mevcut. Hafıza nakıssa; özeleştiri, kendinle hesaplaşma, kamusal vicdan da sizlere ömür oluyor.
“Terör terördür; terörizm de terörizm.” Pusuların, mayınların, enseden sıkmaların, bir halkı sürekli ateşe atmaların da hainliğiyle! Tamam.
Onlara “terörist” demiyor musunuz zaten?
Fakat bir devlet, devlet birimleri, “silahlı memurlar” bir halka ve hayatına, evine, kentine karşı da nefret kusuyorsa, o sadece terörle mücadele ile kalmıyor…
Bir zamanlar iktidarın geçmiş dönemler için çok eleştirdiği “Kin ve intikam duygusuyla hareket”ten başka ne oluyor?
***