Saniye Koç “Şehit polis” oğlu Cemil’i bayraklı tabutuna sarılıp yolcu etti.
Dört gün sonra da, dayanamadı, oğlunun yanına koştu.
Onu ömrü boyu pek dinlememiş, duymamış olanlara son sözü şu oldu:
“Olan hep gariban çocuklarına oluyor.”
***
O sıra Diyanet, minik çocuklara diyordu ki, “Şehit olun. İyi bir şey.”
Devlet zaten en üst kattan talimat vermişti:
“Bir ülkenin vatan olması için şehit kanına ihtiyaç vardır. Şahadet korkulacak makam değildir.”
Başüstüne diyordu, “garibanların çocukları.”
İktidara adanmış bir Rektör Yardımcısı da o çocuklara çok bilimsel seslenmişti:
“Ülkeyi ayakta tutmak için cahil nesiller lazım.”
“Gariban çocukları” anladı ki, “ülkeyi ayakta tutmak için hep cahil olmaları” ve“ülkenin vatan olması için hep şehit olmaları” şart.
Hiç olmazsa biraz şefkat, biraz itibar, biraz insanlık istediler.
“Hadi oradan” dedi efendiler, patronlar, ağalar, paşalar ve Komutan!
Anlatacağım.