Bir medya tarihi. Sadece bir açıdan.
Tabii kendi bakış açımdan da. Eksiğim, yanlışım, sübjektif baktığım olabilir. Siz doğrusunu bulursunuz.
***
12 Eylül sadece basına tahakküm kurmamıştı. Bir kısım basınla darbe yaptı ve sürdürdü.
Özal’ın liberalliğinin özgürlükler kısmı pek “mükemmel” değildi; “2.5 gazete”özlemini Asil Nadir’le gidermek istedi. Olmadı.
İzmir’in Yeni Asır’ı İstanbul’a gelmişti. O markayla tutmadı, Sabah oldu. AgresifSabah hemen Hürriyet’e de vurup büyüdü. İkisi de birbirini boğabilirdi.
12 Eylül’e hazırlık katliam ve seri cinayetlerinin son halkalarından İpekçi Suikastı’ndan bir süre sonra Milliyet el değiştirmişti. İşte o Milliyet, Hürriyet veSabah’ın gerisindeydi.
Gazetecilik savaşıyla da süren “Ansiklopedi Savaşları”yla Milliyet birinci gazete oldu. Hürriyet ve Sabah, bir gecede attıkları dağıtım-bayi kazığıyla Milliyet’i batırmak istedi. Bayilerde Milliyet’i tezgah altına attırıyorlardı.
Hürriyet ve Sabah’ın müttefiki iktidardaki Çiller Ailesi’ydi. “İktidara yakınlık”la rakibini çökertme, batırma histerisiydi işte.
Doğan Grubu, can havliyle, en büyükken su almış “Amiral Gemisi”ni kelepir satın aldı.