Cumhurbaşkanı kürsüden meydandaki işçileri “Nankörlük yapmayın”
diye azarladığında…
Bir yılda 1800’den fazla, dört ayda 300’den fazla işçi ölmüştü.
Çoğu, meydandakiler gibi “taşeron işçisi”ydi; Saray inşaatında ölen
işçi ile düşüp çalışamayacak ölçüde yaralanmış diğeri gibi.
Cumhurbaşkanı “Bir yerde çalışıyorsunuz, bu imkân size tanınmış,
oralarda çalışıyorsunuz” diye azarladığında…
Ezelden beri işçi sınıfına, işsizler ordusundan gündelik veya daha
fazla iş bulabilenlere, ezilenlere, horlananlara “Ağaların,
patronların, efendilerin”, kapitalizmin, sermaye adına darbe yapmış
Evrenler’in söylediği, lütfettiği aynen buydu zaten.
Aynen buydu, orduda binlerce uzman çavuşa mesela, “Biz başız, siz
.ötsünüz, kölesiniz” deyip terfi alanların, “Beğenmeyen gider;
atarım sonra” diye tehdit edenlerin dediği de.
“Çalışma”yı anayasal ve evrensel bir hak; insanca çalışma
şartlarını demokratik-sosyal bir hak saymayanların söylediği hep
buydu.
İşçileri işten atanlar, atmakla tehdit eden, işyerinde rehin
sayanlar da, polis marifetiyle o işçileri meydandan attıranların
dediğini diyordu zaten.