Bize yakışan nefret dilidir.
Bolu’da “Kürt işçiler”e linç girişimini engellemek için “olay yeri”nde konuşan, sonra “saldıranlar adına onlardan özür dileyeceğim” diyen baba yanlış yapmış.
Bize yakışan; bir pusuda nefret kurşunları sıkmak, bir askerin ensesine sıkmak, dünyanın kahpelik kabul ettiği mayınları kullanmaktır.
Bize yakışan; bir halka, her halkı aşağılayarak “Siz Ermeni’siniz” diye bağırmak, sünnetli teşhislerine dalmak, “katliam” istemek, milletvekili iken bile ölümle tehdit etmek, vurulan çocukların annelerini yuhalatmak, gazetelere dergilere“hepinizi ezeceğiz” diye köpürmektir.
***
Bize bir “şehit babası”nın “Hepimiz kardeşiz” feryadı yakışmaz.
Bize “kardeşini boğmak” daha münasip kaçar.
***
Bize bir “şehit anası, babası”nın “Hani barış olacaktı” isyanı yakışmaz.
Bize o ana babaya “karaktersiz” demek yakışır.
***
Bize “sıvasız hanelerin çocukları”nın dağın iki yanındaki düşüşü üzerine düşünmek bile yakışmaz.
Bize efendilerin, ağaların, beylerin, otoritelerin kendi çocuklarını kollayıp yoksul çocukları kırdırdığı düzeni kutsamak yakışır.