Resmi açıklamaya göre 16 asker…
Resmi açıklamaya göre 14 polis…
Resmi açıklamaya göre “çok sayıda terörist!”
Cizre’de 5 vatandaş, hamile karısının yanındaki astsubaydan sonra kızının yanında öldürülen polis, annesinin yanında polis atışıyla ölen 13’ünde Cemile,İstanbul’da otobüs durağında Kürtçe konuşuyor diye bıçaklanan 21 yaşında, bir çocuk babası Sedat!
Yukarıdan hedef gösterilerek ikinci kez saldırıya uğrayan bir zamanlar “Devlet gazetesi” denen Hürriyet.
Meclis’teki bir siyasi partinin basılan, yakılan genel merkezi.
Teröre terör diyeceğiz elbet ama faşizanlık da işte faşizanlık!
***
Yeni bir katliam çağındayız, 2015 sonu.
Yeni bir toplu mezarla örülüyor yurt sil baştan.
Seçimle pazara kadar olmayınca, ölümle mezara kadar çizildi kader!
Ve daha büyük bir çıldırmanın eşiğindeyiz.
Neonlar ülkesi olmak isterken Neronlar memleketi olmuş cennetim!
Katliam, kışkırtma, kaostan bir nefret devleti ve kin milleti çıkarmak için seferberlik!
***
Sayıyı büyük tutmak için yıllarca “30 bin ölümüz…30 bin kişinin katili… artık 40 bin ölümüz” denirken, esasında biraz doğru bir şey de yapılıyordu; dağın iki yanındaki sıvasız hane çocukları, birbirlerini öldürdükten sonra en azından sayılarda topluca mezara konuyordu!
Böylece, “ölümüz” oluyorlardı hep birlikte.
“Sıvasız hanelerin ölüleri” işte hemen hepsi.
Örgüt, 16 asker, 14 polis katlederken; onları vurmak için onlarca “etkisiz hale getirilen”i donatırken, sıvasız hanelerden sıvasız haneleri vuruyor!
Tarihi, konjonktürel, etnik veya “terörize” denen “savaş”ın bir yüzü, en çocuk yüzü bu!