Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş üç çizgi çekti:
1. Ortada bu toprakların gördüğü en büyük ihanet hareketi var. Devletin kendini korumak için aldığı tedbirler var. Örgütle irtibatlı, iltisaklı olanların devletten arındırılması var. Devletin teröristlerden temizlenme süreci. İlişkisi, irtibatı olan herkes bir şekilde hesabını ödeyecek.
2. “FETÖ mağdurları” algısından, kimse darbenin ortaya koyduğu en büyük ihaneti gölgelemesin.
3. Kriterler tekrar konuşulacak. İtirazlar üzerine belli kriterler gözden geçirilecek. İtirazlarda haklı görülenler tekrar değerlendirilecek.
***
Adına ister “en büyük ihanet” deyin, ister “darbe girişimi”, ister benim gibi“darbe saldırısı”; ortada yıllarca bu amaçla örgütlenme, kadrolaşma, nihayetinde planlama, eylem ve saldırı var. Tabii “alt edilmese” yapıp edecekleri de var.
Dolayısıyla fiilen içinde olmuş, örgütlenmeye, finansmana, kritik noktaların ele geçirilmesine, saldırıya katılmış, yönetmiş veya ne olduğunu bilerek emirleri uygulamış olanlar var.
Burada “hesap” üzerine tartışma ancak, onların bile “adil yargılanma ve savunma hakkı” olduğuna dairdir.