15 Temmuz yakın Türkiye tarihinde ülkemizin karşılaştığı en önemli olaylardan biri değil en önemlisidir; bu sebeple üzerinde etraflıca düşünülüp tartışılması gereken bir meseledir.
Olayın iki yönü bulunmaktadır: Birinci yön; devletin Batı sistemi tarafından nasıl kuşatıldığı ve kendi başına hareket kabiliyetini nasıl kaybettiğidir. Bu durum halkalar halinde devlet kurumlarının kuşatma altına alınması şeklinde açıklanabilir. Bu kuşatmada, kademe kademe yer alan unsurlar arasında Batının gönüllü işbirlikçisi haline getirilmiş akademisyen, gazeteci yazar, sanatçı gibi unvanları bulunanlar, iş adamları, resmi aydınlar, mezhepsel ya da etnik cemaatlerini idolleştirmiş tipler, bu milletin tarihsel hikayesine yabancılaşıp, potansiyel işbirlikçi konumuna gelmiş bulunanlar, ülkeyle çıkar ilişkileri dışında bir bağlantısı kalmamış zümreler ilk sıradadır.
İHANETİ GÖRDÜK