Türkiye ihanetin darbesini gördü. Bu toprakların yunmuş yıkanmış olduğunu, buraya ihanet etmenin cezasız kalmayacağını hesap edenler bir daha yanıldıklarını anladılar mı bilinmez ama yaptıklarının, yapmaya çalıştıklarının cezasını gördüler, ihanetin bedelini ödemeye başladılar.
Siyaset tarihinde darbelerin müdahalelerin eksik olmadığı bu ülkenin bu defa karşılaştığı diğerlerinden daha aşağılık, daha kanlı ve iğrenç olmuştur. Darbeci katiller, ilk defa Milletin Meclisi başta olmak üzere, Cumhurbaşkanlığı’na, Genelkurmay’ına saldıracak kadar alçaklaşıp, düşmanın yapmadığını yapacak kadar iğrenç ve kanlı bir girişimde bulunmuşlardır. Yaptıkları katliamın, döktükleri kanın hesabını mutlaka vereceklerdir fakat bu ihanet asla unutulmayacaktır.
Karanlık yapının kirli yüzü
Bu darbe girişimiyle ortaya çıkan gerçek, 17-25 Aralık gerçeğinin ne olduğunu anlamayanlara, yolsuzluk vb. gibi gerekçelerle meseleyi örtbas ederek kabul ettirilmeye çalışılanlara esas meselenin ne olduğunu açık bir şekilde ortaya koymuş olmuştur. Bu yapı Türkiye’de bir soygun çarkı kurarak hem kamu kaynaklarını hem saf insanların dini duygularını sömürerek, yağmalayarak büyük bir vurgun çetesi oluşturduğu için onların gözünde hırlı/ hırsız hiçbir şeyin kıymeti de farkı da zaten yoktur. Bu sebeple 17-25 Aralıktaki gerekçeleri ne kadar yalansa şimdiki darbe girişimlerini meşrulaştırmak için TRT den yayınlattıkları gerizekalı zihniyetli bildirideki gerekçeleri de o kadar yalandır.