Vedat Bilgin Akşam Gazetesi

30 Ağustos’tan15 Temmuz’a

Türkiye Milli Mücadele’den bu tarafa her 30 Ağustosta Zafer Bayramı’nı kutlamıştır fakat özellikle resmi bayramların kutlanmasında zaman içinde giderek halktan uzaklaşan bir devlet dili hâkim olmuştur....

01 Eylül 2016 | 270 okunma

Türkiye Milli Mücadele’den bu tarafa her 30 Ağustosta Zafer Bayramı’nı kutlamıştır fakat özellikle resmi bayramların kutlanmasında zaman içinde giderek halktan uzaklaşan bir devlet dili hâkim olmuştur. Cumhuriyetin demokratikleşmesine karşı bir dilin, içten içe bu kutlamalarda resmi bir söylem üzerinden demokrasiye karşıt bir biçimde kendini göstermesi neredeyse alışkanlık halini almıştır. Bunun sebep olduğu en önemli sorun, Zafer Bayramı gibi büyük tarihi bir olayın Milli Mücadele’nin neticesinin zaman içinde devlet alanıyla sınırlı kalmasıdır.

Türk milletinin kazandığı büyük zaferin, yirminci yüzyılda sömürgecilik karşısında elde edilmiş ilk kesin zafer olduğu, bunun sadece biz Türkleri değil bütün dünyayı ilgilendiren sonuçları bulunduğu, arkasından başta Hindistan olmak üzere bütün dünyada bağımsızlık hareketlerine örnek teşkil ettiği düşünülünce bu kutlamaların anlamındaki derinlik daha iyi kavranacaktır. Bu bakımdan 15 Temmuz darbe girişimi üzerinden yapılan saldırıya Türkiye’nin verdiği cevabın aynı zamanda 30 Ağustos Zafer Bayramı başta olmak üzere resmi bayramlardaki ‘resmi üslubu’ millileştirecek bir neticesi olduğunu, olacağını belirtmek gerekir.

Eski zaman araçları

15 Temmuz FETÖ darbe girişimi Türkiye’ye karşı yapılan yeni bir saldırı, ülkenin bağımsızlığına karşı yeni bir işgal girişimi niteliğindedir. Aslında meselenin esasına bakıldığında 94 yıl önce kazanılan zaferle 15 Temmuz’da FETÖ işgaline karşı ortaya konulan tavır aynı bilince ve aynı ruha dayanmaktadır; bir anlamda ülkenin bütün sokaklarını, meydanlarını Kuvâ-yı Milliye ruhu doldurmuştur.

Meseleyi sadece bir cemaatin iktidar hırsı, kendi maksatlarını gerçekleştirmek üzere devleti ele geçirmek için hareket etmiş, darbe yapmaya kalkmış bir grup olarak görmek konuyu ya anlamamak ya da saptırmak, karartmaya kalkışmak demektir. Bu yapılanmanın uluslararası bir mücadelenin aracı olarak örgütlendiği, operasyonel bir araç olduğu, doğrudan doğruya Türkiye’ye saldırı için kullanıldığını dikkatten kaçırmak yaşanan olayın anlaşılmaması olacaktır.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Veda zamanı 26 Nisan 2021 | 702 Okunma Yarın ayın kaçı? 22 Nisan 2021 | 466 Okunma Sistem değişti de ne oldu! 19 Nisan 2021 | 228 Okunma Reel sektörün dinamizmine uygun para politikası 15 Nisan 2021 | 107 Okunma Karadeniz barışı 12 Nisan 2021 | 134 Okunma