Bütün dünya televizyonlarda ABD’den yansıyan şiddet, ateşe verilmiş iş yerleri, yanan sokaklar ve yağmalanan ünlü mağazaların görüntüleri; ırkçılık karşıtı gösterilerin nasıl olup ta birdenbire böylesine bir protestoya, oradan şiddete dönüştüğü sorusunu gündeme getirmiştir.
Bu olayları kimileri Trump’ın takip ettiği politikalara dayandırırken, bazılarının ABD’de siyah insanlara karşı yapılan ayrımcılığın derinleşmesiyle, başkaları da KORONA virüs sürecinde Amerikan vatandaşlarının yaşadığı hayal kırıklığıyla açıklamaya çalışmaktadır. Bunlara, meseleyi ‘kapitalizmin krizinin’ göstergesi olarak yorumlayanları da ilave etmek gerekir. Bu tür değerlendirmelerin hepsinde doğruluk payı bulunabilir. Kapitalizmin merkezinde artık işlerin iyi gitmediğini, dünyanın en ileri refah toplumunun bir virüs karşısında yaşadığı çaresizliğin ABD vatandaşlarının devletlerine besledikleri inancı, güven duygusunu tahrip ederek hayal kırıklığına sebep olduğu