Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna girmesine ‘içerde ve dışarda’ tepki gösterenlere şaşırmak gerekir mi? Batı sisteminin patronu ABD’nin, muhtelif kanallar üzerinden üstelik doğrudan gizli servislerin marifetiyle elde ettiklerinin yanı sıra bu yola müracaat etmeden sivil görünümlü kuruluşlar eliyle devşirdiği, Avrupa’nın medya ya da insan hakları gibi kuruluşlar üzerinden kendisine bağımlı hale getirdiği çok sayıda ‘devşirmeden’ bahsetmek mümkündür.
Bunların bir kısmı medyada, bir kısmı akademi ya da başka saygın kuruluşlarda muhtelif sıfatları olan, aralarında aydın, sanatçı gibi unvanlar taşıyanları da vardır. Batının bu ‘operasyonel elemanları’ boşuna beslemediği herkesin bildiği bir şey olmalıdır; bu güruh tam da bugünler için kendisine verilen işi yapmaya zaten hazırdır; bu sebeple bunların medyada, içeride veya dışarıda çeşitli platformlarda ABD veya Avrupalı kuruluşların ağzıyla Türkiye’yi suçlayıcı konuşma yaptıklarını görmek işin tabiatı gereğidir.