Batı sistemi bu coğrafyada sürekli krizler çıkararak bölge ülkelerine müdahale edecek kanalları açmayı neredeyse alışkanlık haline getirmiş bulunmaktadır. Coğrafyamızda yaşanan olaylara etraflıca bakıp analiz etmeye çalışılınca görülecektir ki Irak, Afganistan işgalleriyle başlayan süreç Suriye, Kuzey, Libya; Mısır, Tunus, Yemen gibi ülkelere yayılan bir istikrarsızlaştırma politikalarıyla bütün bölgeyi kuşatama amacına yönelmiştir. Katar’la, Suudi Arabistan’la, Ürdün’le ilgili yaşananların hepsi yeni krizler yaratmaya dönük aynı siyasetin yansımalarıdır.
“Burada Türkiye ve İran’ın ayrı yerlerinin, ayrı önemlerinin olduğu açıktır; çünkü bu coğrafyanın gerçek anlamıyla ‘kadim devletleri’ bu ülkelerde yaşamaktadır ki onların sarsılması bir şekilde zayıflatılarak müdahaleye açık hale getirilmeleri aslında bütün bölgenin ‘kilidini’ açarak Batı sisteminin bölgeyi ‘yeniden yapılandırma projesinin’ önünü de açmış olacaktır.”
ÖNCE İRAN SONRA TÜRKİYE Mİ?
İran