Daha önce üzerinde durduğum mesele, Batı’nın yükselişinin dayandığı paradigmanın çökmesi ve bu çöküş sonucunda ortaya çıkan yeni durumun muhtelif düzeylerde büyüyen sorunlara sebep olmasıyla ilgilidir. Batı artık başka kültürlere, başka dinlere, farklı olana tahammülünü kaybetmekle kalmamış neredeyse her geçen gün bu tahammülsüzlük yerini düşmanlık duygusuna bırakmaya başlamıştır. Batı karşılaştığı farklı kültürlere sahip, kendi içinde entegre olduğu düşünülen, birkaç nesildir Batılı ülkelerde yaşayan toplulukların yeni nesillerini entegre edemediği gibi, onlara karşı tepkisel dışlayıcı bir tavır geliştirmiş, giderek kendi kültürel dünyası içinde ortaya çıkan protest hareketlerin sorunlu bir niteliğe sahip olmasının da önüne geçmekte zorluklar yaşamaya başlamıştır. “Bunun sonucu olarak Neo Nazi hareketlerden, Le Penvari ırkçı siyasete, İslamafobi’ye uzanan ayrımcı, dışlayıcı bir anlayışın giderek yayılmasına, tedirgin ve ‘çatışmacı bir siyaset psikolojisinin’ yükselişine tanıklık edilmektedir.”