Bir asır yani dile kolay yüz yıl geçmiştir; Türklerin Anadolu’dan sökülüp atılması projesini parçalayıp tarihin çöplüğüne atma kararının o taş binada -ki İttihat Terakkinin Ankara Kulüp binasıdır- verildiği günden bahsediyorum.
Yakup Kadri Bey, işgal günleri İstanbul’unda iki insan grubundan bahseder. İlk grupta, işgalciler, İstanbul Levantenleri, bohem hayat tarzını yaşayan muhtelif cemaatlerden, onlara uyum göstermiş yerli tüccar/ithalatçı iş adamlarından, Tanzimat’la birlikte özendikleri Batılı hayat tarzını taklit etmeye çalışan bir kısmı Duyun-i umumiye ’de bir kısmı devletin muhtelif memuriyet kadrolarında çalışan Türkler vardır. İstanbul’un elitleri sayılacak bu insanların İstanbul işgal edilince ilk işi, işgal kuvvetlerinin yöneticilerine yanaşarak, onlarla iyi geçinmek ve işbirlikçi olma arayışına girmiş olmalarıdır. Diğer grupta ise, kendi halinde İstanbul halkıdır, esnafı amelesi, muhtelif işlerde çalışan sıradan insanları