İnsanı diğer canlılardan ayıran, üstün kılan en önemli vasfının tereddütsüz düşünme yeteneği olduğunu söylerken, düşüncenin gücünü belirtmek amacıyla, toplumlar arasındaki farkın da sahip olunan düşünce kapasitesi ve fikir üretimiyle açıklanmaya kadar götürülmesinden yanayım. Buradan hareketle toplumların; yaratıcı muhayyilesi harekete geçme yeteneğine sahip, fikir üretebilen toplumlar ve buna sahip olmayanlar olarak da tasnif edilebileceğini eklemeliyim. Bu sebeple düşünce adamlarının ölümüne hayıflanıp dururum. Geçtiğimiz günlerde hayata veda eden Benedict Anderson, adı milliyetçik teorileri içinde özel bir yere sahip olan akademisyen ve düşünce adamıdır. Onun ‘Hayali Cemaatler’i fikir teorileri açısından olduğu kadar ideoloji ve toplum bakımından, bilgi sosyolojisi açısından da düşünce hayatında özel bir yere sahiptir.
Tarih mi hayal mi?