Bugün demokrasiye ilk adım atılmasının üzerinden tam 68 yıl geçti. 14 Mayıs 1950 seçimleriyle başlayan ilk demokrasi tecrübesinin kısa sürmesi ve arkasından yaşananları düşününce, bugün yapılmaya çalışılan sistem değişiminin anlamını kavramak daha kolay olacaktır.
“Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki engelleri aşmak elbette çok zor olmuştur. O ilk adımı atan rahmetli Başbakan Menderes ve arkadaşlarının başlarına gelenler, 1950 baharının kısa sürmesi tesadüfi değildir. Türkiye’deki yüz yıllık ‘bürokratik tahakküm geleneği’ iktidarını kaybetmemek, devlet üzerinden toplumu biçimlendirme iddiasından vazgeçmemek için her türlü yola başvurmaktan çekinmediğini muhtelif aralıklarla ortaya koymuştur.”
Mesele, elbette sorun sadece CHP-DP ekseninde ele alınacak sınırlı bir olay değildir. İşin esasında yatan çelişki, toplum ve devlet arasında yapılaşmış olan ilişki biçiminde toplanmaktadır. Toplumu, müdahale edilebilir, şekillen