Türkiye’nin toplumsal bakımdan beslendiği en önemli kaynaklardan biri, demokrasi yolunda atılan adımların, bu konuda yapılan reformların ara verilmeden sürdürülmesidir. AK Parti’nin 16 yıldır iktidar olmasına rağmen, hâlâ birinci parti olmasının, girdiği her seçimi kazanmış olmasının dahası muhtemel her seçimi kazanacak gözüyle bakılmasının sebebini burada aramak gerekir.
Bir bakıma Türk toplumunun dinamikleriyle çelişen, yerleşik anti-demokratik siyasal yapıyı değiştirme girişimi, bu yönde atılan her adım, bu partinin toplumla kurduğu ilişkilerin gücünü artırmakta, reformcu kimliğini korudukça da sorun çözme kabiliyeti gelişmektedir. Son olarak Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı ‘Yargı Reformu Strateji Belgesi’ne bu yöndeki iradenin devamı olarak bakmak gerekir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı belgede, yargının temel sorunlarını kapsayan bu yargı reformu paketinin demokratikleşme sürecine yapacağı katkının şimdiden kamuoyunda iyimserlik yaratması tesadüf değild