Eğitimin esas sorununun bir eğitim felsefesine, bir pedagojik bir yaklaşıma dayanıp dayanmamasıyla ilgili olduğunun altını çizmiştim. Şunu da öğretelim, bunu öğretmeyelim mantığıyla hazırlanan programalar ne kadar iyi hazırlanırsa, ne kadar çok şey öğretmeyi amaçlarsa amaçlasın bir pedagojik anlayışa bir eğitim felsefesinin bütünlüğüne sahip değillerse o zaman ‘okul’ hızlı bir şekilde kursa/dershaneye anlayışına dönüşür, ‘okul’ olmaktan çıkar. Bunun sebep olacağı sorunlar saymakla bitmez fakat en önemlisi öğrencinin şahsiyetinin gelişmesini ‘tahrip etmesi, parçalı hale’ getirmesidir.
Bu bakımdan eğitim sisteminin cevaplandırması gereken ilk soru ‘nasıl bir insan yetiştirmek istediği’ ile ilgili olmak durumundadır. Bu soruya verilecek cevabın birinci kısmı, evrensel geçerliliği olan bilimin ürettiği bilgilerin öğretilmesi; ikinci kısmı ise öğrencinin şahsiyetini geliştirmekle ilgili olmalıdır. “Bilim evrensel geçerliliği olan bilgiyi üretir fakat bu durum, bilimsel bilgile