Medyada sürekli olarak tartışılan konular partiler ve aday listelerine odaklanmış bulunurken, biz ekonomi tartışmada ısrarcıyız. Bugüne kadar başarıyla sürdürülen ekonomik siyasetin, ulaşılan aşamada yapısal bir farklılaşmaya gitmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum. “Unutulmamalıdır ki belli bir dönemde başarılı olan politikaların ekonomiyi getirdiği yeni düzeyin, daha ileriye taşınması için o politikaların yetersiz kalması, dolayısıyla ekonomik politikalarda değişime gidilmesi bilhassa kalkınma sürecinde olan ülkeler için stratejik bir ihtiyaçtır.”
Türk ekonomisinin on yılı aşkın süredir devam ettirdiği ekonomik gelişmenin, küresel ölçekte yaşanan krize rağmen, hâlâ büyüme dinamiğine sahip olması, genç nüfusuna, işgücüne katılma oranının artmasına rağmen istihdam yaratarak büyüme performansını sürdürme çabası, siyasal istikrarın sağladığı güven ortamının ve ekonomi yönetiminin makro dengeleri gözeten yaklaşımının eseridir. “Siyasi istikrarın temelinde demokrasi, ekonomik büyümenin temelinde ise, gelişme taleplerine duyarlı bir yönetim anlayışının, ekonomik rasyonaliteyi popülizme kaçmadan bu taleplerle buluşturma hassasiyeti yatmaktadır.”