Hasan Celal Ağabey’in rahatsızlığının ilerlediğini duyduğumda, nasıl görebilirim diye telaşlandığımı, sonra ‘kısa bir süre ziyaret edebileceği’ haberi gelince de nasıl sevindiğimi anlatamam; Gölbaşı’ndaki Yeni Türkiye merkezine yaklaştığımızda bu sevincin yerini merak ve endişe almıştı. O dev adam şimdi nasıldı? Prof. Dr. Coşkun Çakır, Efkan Ala Beylerle içeriye adım attığımız da durumu anlamıştık: Hasan Celal Bey bir deri bir kemik denilecek kadar zayıf ve güçsüz düşmüştü fakat zekâ enerjisi yerli yerindeydi. Öyle ki kendi hastalığıyla alay edecek kadar espriyi elden bırakmamıştı, ‘Görüyorsunuz çelimsiz Etopyalılara döndüm’ demişti.
“Hasan Celal Bey sadece banim değil, kaç kuşağa gerçek anlamda ağabey olmuştur, kaç nesil başı sıkıştığında Ankara’da ona koşmuştur acaba? 12 Eylül cellatlarının sokaklarda buldukları her genci mutlaka bir işe karışmıştır diyerek topladığı, bütün insanlara suçludur gözüyle baktığı bir dönemde, Hasan Abi’nin, 12 Eyl