Türkiye ABD ilişkilerinin tarihinde bir Johnson Mektubu hikayesi vardır ki bu bir dönemin daha doğrusu bir uluslararası siyaset anlayışının ‘dramını’ ortaya koymak bakımından ilginç bir olaydır. İkinci Büyük Savaştan sonra, Türk dış politikası ABD ekseninde şekillenince, Tek Parti Yönetimi ve onun kadroları başta uçak fabrikaları olmak üzere adeta bütün savunma sanayiini tasfiye edip ülkeyi NATO ülkesi olmaya hazırlamışlardır. Açıkçası ülke savunması ABD’ye bağımlı hale gelmiş, bir başka söyleyişle ‘milli savunmasız’ bırakılmıştı.
Nitekim 27 Mayıs öncesi Sovyetlerle ilişkilerin geliştirilmesi ihtiyacını fark edip adım atmaya kalkan Başbakan Menderes darbeyle devrildikten sonra, Başbakan olma fırsatı bulan İnönü döneminde Kıbrıs’ta Türklere karşı soykırım uygulamasını başlatan Yunan ırkçılarına karşı Türkiye bir hava harekâtı ve çıkartmadan söz edince o ünlü mektup devreye girecekti.
NEYİN MEKTUBU!
Ayrıntısına girmede