Ankara katliamından sonra cevabı en çok merak edilen, en çok sorulan soru; cinayeti işleyenin, bombaları patlatanın kim olduğudur. Bu soruya verilecek cevabın PKK, DEAŞ veya DHKPC gibi terör örgütlerinden biri olması ve bunun yanına da iki şahıs isminin ilave edilmesi neyi değiştirecektir! Adı geçen ve geçmeyen örgütlerden birinin bu işi yapan taşeron olması, bu işi şu veya bu bombacıya yaptırıyor olması meseleyi çözmeye, işin asıl sahibini bulmaya yetmeyecektir. ‘Ulaşılacak örgüt ve şahıs isimlerinden varılacak yerin Suriye ve El Muhaberat’tan öteye geçme ihtimali oldukça zayıf görünmektedir.’ Bilindiği gibi, bu yapı uzunca zamandır hem bölgesel hem de küresel servisler için oldukça kullanıma açık bir organizasyona dönüşmüş durumdadır.
Şimdiden söyleyelim; katiller ister PKK ister IŞİD isterse başka terör örgütlerine mensup olsunlar, uzanılacak yer El Muhaberat’tır. Çünkü Batılı ve Doğulu servisler kendi ülkeleri adına yapılacak işleri, verilecek mesajları bu tür yapılar içinden verecek tecrübeye sahiptirler ki, kendileri için rasyonel ve en az maliyetli olan da budur.