Peki, montaj sanayi/yabancı sermaye kötü müdür? Bu bir aşama olarak gerekli olabilir fakat sanayileşmenin önünü kesecek bir süreklilik kazanırsa elbette sorunludur.
Bir işadamının isminin, bir zamanlar adı ‘Kızıl Milyardere’ çıkan bir adamın lakabından intihal edilerek anılması ilginçtir. Bu ‘Kızıl Milyarder’ markasının arkasında silah tüccarlığı, muhtelif markaların Türkiye mümessilliği, çeşitli yabancı sermaye kuruluşlarıyla kurulan ortaklıklardan alacaklarını üstelik mafya diye niteledikleri marifetiyle tahsil gibi faaliyetler yanında Soros gibi küresel para sihirbazlarıyla iş tutma gibi faaliyetlerle anılmaktadır. Peki, bu durumda Kızıl olmadığı ortadadır, o zaman ‘solculuğu’ nereden geliyor diye sormak gerekmez mi?