Saldırılar devam ediyor. Türkiye’yi Batı'nın yeni Ortadoğu siyasetinin dışında tutmak isteyenler ülkemize karşı terör örgütleri üzerinden saldırıyı artırarak sürdürüyorlar. PKK/PYD açıkça adı konarak ABD tarafından silahlandırılıyorsa, DAEŞ gibi yapay bir örgüt PKK’nın alan kazanması ve İslam dünyasını istikrarsızlaştırmak için kullanılıyorsa; bunlara karşı demokrasiyi ve hukuk devletini güçlendirerek mücadele eden Türk devletine tahammül etmeleri zaten beklenemez. Zira bu devlet, içinde yer aldığı bölgenin siyasi haritasını yeniden çizmek isteyenlerin planlarını kabul etmediğini söylediğinden Batı tarafından’ istenmeyen adam’ ilan edilmiştir.
Eskiden ‘hasta adam’ dedikleri Türk devletini şimdilerde ne stratejik müttefiki ABD ne de kapısında 53 yıl beklettikten sonra üyelik müzakerelerini durdurmaktan bahseden AB ülkeleri istemektedir. Bu sebeple FETÖ yapılanmasını kullanılarak onu içerden ele geçirip bir ‘darbeyle etkisizleştirmek’ rasyonel bir proje olarak görülmüş fakat hesaba katmadıkları millet bu planı işlemez hale getirtip yüzlerine çarpmıştır.
İstenmeyen adam
Öyle anlaşılıyor ki mesele ya bitmemiştir ya da bitirilmek istenmemektedir. Çünkü Batı sisteminin bütün unsurları şunu iyi bilmektedirler ki ‘yeni Ortadoğu projesini’ uygulamaya sokmaları için öncelikle Türkiye’nin yola getirilmesi, bir başka söyleyişle bu ülkenin buna ‘rıza göstermesi’ gerekmektedir. Lafı dolaştırmalarına gerek yoktur; Batı, Suriye de dahil bölge ülkelerinin parçalı yapılara ayrılmasını istemektedir; çünkü ‘ulus devlet’ modellerinin Müslüman halklar açısından gerekli olmadığını, bu modelin Türkiye örneğinde olduğu gibi demokrasiye açılması durumunda bölgedeki hegemonik üstünlüğünü kaybedeceğini düşünmektedir.