Mısır'da askeri darbe mahkemesinin Mursi ve arkadaşları hakkında verdiği idam kararına Türkiye haklı tepki gösterirken, demokrasinin beşiği olarak kabul edilen Batı’dan henüz bir tepkinin gelmemiş olmasını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sert bir şekilde eleştirmesi boşuna değildir. Müslüman toplumlar içinde, demokrasi arayışlarında en fazla mesafe kat etmiş ve bunun bedelini seçilmiş ilk başbakanını kurban vererek ağır bir biçimde ödemiş olan; üstelik şu anda seçilmiş ilk cumhurbaşkanına karşı da siyaset meydanına girdiği günden bu tarafa sayısız defa darbe ve müdahale tertiplerinde bulunulmuş bir ülkenin demokrasi hassasiyetini göstermesi anlaşılabilir bir durumdur. Anlaşılmaz olan ise 'demokrasiyi icat etmiş' olan Batı’nın tavrı ve ikiyüzlülüğüdür.
Bu durumu oryantalizmi içselleştirmiş, Batıcıların açıklaması kolay ve basittir: Doğu toplumları demokrasiye uzaktırlar çünkü Batı’nın aydınlanma çağını yaşayıp, onun geçirdiği dönüşümleri yaşamaktan uzaktırlar. "Bu iddiada bulunanların bazılarının dolaylı olarak bazılarının ise utanmazca açık açık söylediği bir mesele Müslüman toplumların demokrasiye geçemeyeceğiyle ilgilidir. Onlara göre esas mesele şudur; 'İslam demokrasiye manidir'."
Demokrasinin düşmanı kim?