Vedat Bilgin Akşam Gazetesi

Milliyetçi, demokrat ve muhafazakâr bir düşünür

‘Din değişmediği halde insanların onunla ilgili anlayışları değişiyorsa, o zaman bu değişmenin sebeplerini dinde ve insanlarda değil, fakat onların dışındaki şartlarda aramak gerekir.’ Erol...

24 Nisan 2017 | 482 okunma

‘Din değişmediği halde insanların onunla ilgili anlayışları değişiyorsa, o zaman bu değişmenin sebeplerini dinde ve insanlarda değil, fakat onların dışındaki şartlarda aramak gerekir.’ Erol Güngör Bey’in bu tespiti Müslüman toplumların yaklaşık iki yüz yıllık sorunlarını anlamak bakımından önemli bir hareket noktasıdır. “Müslüman toplumların esas ihtiyacı ‘değişmeyi bir sosyal mesele’ olarak kavramalarıyla ilgilidir. Toplum denilen varlık alanında yaşanan değişmeler anlaşılmadan medeniyet meselesini kavramak mümkün mü?”

Kasvetli bir İstanbul gününde Beyazıt Camii’nin önünde toplanan insanlar neden bu kadar üzgündüler? Sadece üzgün mü, sanırım bu ifade tek başına durumu anlatmaya yetmeyecek, düşünceli ve kederli demek durumu anlatmak bakımından daha gerçekçidir. 1983’te ülkede 12 Eylül darbesinin soğuk yüzü neredeyse her yere yansımıştır. Camide vakit namazını kılanlar çıkıp dışardaki kalabalığa katıldıkça, topluluk sayılamayacak kadar artmaktadır. Kalabalıkta bir araya gelenler, yanındakilere şaşkınlıklarını yaşadıkları hüznü ve kederi anlatmaya çalışmaktadırlar. Cenaze namazına duranların çoğunluğunu, neredeyse tamamını 20’li yaşlarındaki gençler oluşturuyor. Mehmet Genç, Mehmet Eröz, Emin Işık beyler başta olmak üzere çoğu hocanın meslektaşı, dava arkadaşı olan şahsiyetlerden oluşan kırklı yaş kuşağının o günkü yüz ifadeleri, gözlerinden süzülen yaşlar anlatılacak gibi değildir… Hocanın tabutu eller üzerinde, çalıştığı Edebiyat Fakültesi’nin önüne kadar taşınırken kalabalıktan gelen tekbir seslerinin arkasından gök gürlemesi gibi yükselen ‘Ya Allah Bismillah Allahuekber’ nidasında 12 Eylül’ü protesto edildiğini hissetmemek mümkün değildi.

Sosyal mesele nedir?

24 Nisan 1983 günü bu dünyadan ayrılıp Hakk’a yürüdüğünde Erol Güngör Hocasadece 45 yaşındadır. Geride yüzlerce makale yazı, çağını çok iyi anlayan yirminci yüz yılın büyük düşünce adamlarının önemli kitaplarından, o güzel Türkçesiyle yaptığı tercümelerle dilimize kazandırdıkları ve elbette o ölümsüz kitapları kaldı.

“Hocanın ‘İslam’ın Bugünkü Meseleleri’ ve ‘İslam Tasavvufunun Meseleleri’ kitapları sadece biz Türkler açısından değil, yeryüzündeki bütün Müslüman topluluklar açısından bilhassa onların aydınları açısından paha biçilmez derecede önemli 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Veda zamanı 26 Nisan 2021 | 702 Okunma Yarın ayın kaçı? 22 Nisan 2021 | 466 Okunma Sistem değişti de ne oldu! 19 Nisan 2021 | 228 Okunma Reel sektörün dinamizmine uygun para politikası 15 Nisan 2021 | 107 Okunma Karadeniz barışı 12 Nisan 2021 | 134 Okunma