Türkiye’de Ana Muhalefet Partisi’nin yaşadığı birçok sorundan bahsedilebilir; bunlar içinde en önemlisi CHP’nin demokrasi karşıtı bir yere taşınmasına kapı açan söylemleridir. Demokratik sistemin meşru kurumlarına yönelik tavır, doğrudan doğruya demokrasiden uzaklaşma girişimidir. Son örnek, Türk siyasal hayatında sistem değişiminin neticesi olarak oluşan yeni durumu kabul etmemek, onun seçilmiş Cumhurbaşkanını ‘sözde’ diye tanımlamak şeklinde açıkça ortaya çıkmıştır.
Bu konu öylesine geçiştirilebilecek bir mesele değildir. Bunu, muhalefetle iktidar arasındaki sert bir tartışma veya Ana Muhalefet’in sert söylemi, hatta saldırısı olarak nitelendirmek bile meseleyi anlamamak olacaktır; çünkü bu ifade biçimi doğrudan doğruya demokratik sistemin kurumlarını yani anayasayı, referandumu, seçimleri, seçim sonuçlarına göre oluşan meşru yönetimin /iktidarın varlığını tanımayan, dolayısıyla demokratik süreçlere karşıt, anti-demokratik bir söylemdir.