Türkiye’de nerdeyse her zaman şu veya bu şekilde inanç özgürlüğünü yok sayarak, onun en temel insan haklarından biri olduğunu zihnen benimseyemeyen bu sebeple dine saldıran, İslam’a düşmanlık edenlere rastlamak zor değildir. İnsanın düşünce özgürlüğünü savunmak ne kadar özgürlükçü bir tavırsa, inancını savunmak da en az o kadar önemlidir; çünkü insan inandıklarını ifade eder veya düşüncesine yansıtabilirse özgürdür. Bu sebeple düşünce ve ifade özgürlüğünden bahsederken inanç özgürlüğüne saldıran faşizan zihniyetin, düşüncede dâhil hiçbir özgürlüğe saygılı olmasını beklemek anlamlı değildir.
Geçtiğimiz günlerde Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın kendi görevi gereği ifade ettikleri üstelik dini bir hüküm etrafındaki bildirimi üzerinden bu saldırıların başladığını görmek şaşırtıcı olmadı; şaşırtıcı olan bu defa başta muhalefet olmak üzere bazı aydınların buradan kalkarak ‘eşcinselliksavunur’ bir tutum almalarıdır.
SELF