Osmanlı’ya düşman olmak nasıl bir aşağılık duygusunun, hangi toplumsal şizofreninin eseridir? Yeryüzünün tarihsel olarak en görkemli imparatorluğunu, kendi çağdaşları içerisinde en ileri toplumsal ve ekonomik organizasyona sahip olan böylesine devasa bir siyasi yapıyı eleştirmeye kalkmak, o yapı hakkında en azından bir fikir sahibi olmayı gerektirir ki, bu anlaşılabilir bir durumdur fakat hiçbir fikri olmayanların Osmanlı’nın bırakınız sosyal ve ekonomik yapısını, onun büyük şairlerinden birini dahi doğru dürüst okuyup anlayacak düzeyde olmayan hastalıklı zihin dünyasının bu nefretinin kaynağı nedir?
“Son günlerde Osmanlı hanedanına mensup bir hanımefendinin tercihini açıklaması, önümüzdeki referandum sürecinde ‘evet’ diyeceğini ifade etmesi üzerine, gazetecisinden oyuncusuna sefiller sürüsünün yeniden bütün çirkefliğiyle Osmanlı’ya saldırmalarına sebep olduğu görüldü.”
Büyük devlet olmak
Yeryüzünde ilk çağlardan başlayarak, orta zamanlar boyunca da birçok devlet meydana gelmiştir ve sayıları bunlardan az olsa da çok sayıda imparatorluk kurulmuştur. “Tarih felsefecilerinin imparatorlukları birçok kritere göre değerlendirdikleri görülür. Bunlardan birincisi, coğrafya faktörü yani imparatorluğun hükümran olduğu coğrafyanın genişliğidir. İkincisi zaman faktörüdür ki, bu imparatorluğun yayıldığı coğrafyada kurumsal varlığını ve siyasal mevcudiyetini ne kadar sürdürdüğünü ifade eder. Üçüncüsü ise, o imparatorluğun medeniyet birikimine kattıkları yani beşeri ve siyasal sonuçlarıdır.”